MESSAGE FORUM 


SANAL ALEMLE İLGİLİ DİYANETİN VETOSU



SANAL ALEM İLE İLGİLİ DİYANETİN VETOSU

Allah c.c sanal alemde islam için
çalışan sitelerden
ve buradaki görevlilerden
razı olsun İnşallah
başarılarının devamını nasip eylesin inşallah

http://www.islam-green34.com


SANAL ALEM İLE İLGİLİ DİYANETİN VETOSU

MUHAMMED YASİN

BERLIN - DEUTSCHLAND

http://www.social-worlds.tr.gg

Selamün aleyküm kardeşlerim
aşağıdaki yazı Türkiye Cumhuriyeti
Başbakanlık Diyanet İşleri Başkanlığnın
resmi açıklamasıdır okumanızı istiyoruz
bu arada biz İSLAM-GREEN34 grubu olarak
çok uzun zaman önce
sanal alem konusunda
müslüman kardeşlerimizi uyarmış
ve sanal alemin zararları ile ilgili
bir çok yazı metinleriyle
sanal alemin zararlarıyla ilgili psikolojik testlerle
ve videolarla müslüman kardeşlerimize
gerçekleri aktarmaya çalışmıştık
ve sanal alem ile ilgili islami bir bilincin oluşmasına
katkıda bulunmaya çalışmıştık
tebliğ bizden takdir Alahtandır şüphesiz
ve şunu unutmayalım
Ziya Paşanın meşhur bir sözü vardır
" Nas ile uslanmayanı etmeli tekdir
tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir "
demektedir
değerli müslüman kardeşlerim
sanal alemin müslüman kardeşlerimize
ve dinimize verdiği zararları şüphesiz
açıklıyoruz
ancak bazı müslüman kardeşlerimiz
anlamamakta direniyor
ve acılar çekiyorlar
pişmanlıklar yaşıyorlar
ve başlarına musibetler geldikten sonra
ancak gerçekleri anlıyorlar
elbette bunun bir çok sebepleri vardır
ancak ilk etapta
başlıca sebeplerden birisi
müslümanların müslüman oldukları halde
müslümanlığın gereklerini
tüm ayrıntılarıyla bilmemeleri
ve Dinlerini gereği gibi yaşayamamalarıdır
ve elbette uyrarılara kulak vermemeleridir
ve işte " Nas ile uslanmayanı etmeli tekdir "
derken
sanal alemde tekdir islami web sitelerinde
tebliğ yoluyla yerine getirilmektedir
ve " Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir "
işte bunu verilen nasihatlerden ders almayanlara
Allah c.c tarafından insana verilen
çeşitli şekillerdeki musibetlerle
ve şefkat tokatlarıyla
Rabbimiz yerine getirmektedir
fakat kul belki kendine verilen musibetlerin
gerekçelerini algılayamadığından
ve bu müsibetlerin kendileri için hayr
olacağını düşünemediklerinden
hatalarına devam ediyorlar
Allah c.c bizleri
nasihatlerden ders alanlardan eylesin
ve Allah c.c ın şefkat tokatları ile musibetleriyle
yola getirilenlerden eylemesin inşallah
Rabbim acılar çekmeden
pişmanlıklar yaşamadan
gerçeği görenlerden eylesin inşallah
değerli müslüman kardeşlerim aşağıdaki
yazıyı okuyarak düşünmenizi
ve tefekkür etmenizi istirham ederiz

SANAL ALEM
SANAL ALEM İLE İLGİLİ DİYANETİN VETOSU

VOLKAN YANARDAĞ

http://www.aktuelpsikoloji.com/haber.php?haber_id=8056

Sanal Bağımlılık ve İslami Sohbet Siteleri

İslami sohbet sitelerine
Diyanet İşleri'nden veto geldi
Kurumun dergisinde
bu sitelere giren gençlerin
duygusal olduğu belirtildi
kadınlara 'dikkatli olun' dendi

22 Ağustos 2010 00:00


Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan
İslami sohbet siteleri için uyarı var
Başkanlığın aylık dergisinde
İslami duyarlılıkları olan kişilerin
toplumsal ortamlara daha az girdiği
bu nedenle sosyalleşme ihtiyacını
sanal ortamda giderdikleri kaydedildi
Dergide, 'İslami sohbet sitelerine gençlerin
yaratılışları gereği daha duygusal oldukları
duygusal temelli kararlar verdikleri için
özelliklede bayanların temkinli olmalarında
yarar vardır' denildi
Psikiyatri Uzmanı Dr. Alper Evrensel tarafından
kaleme alınan yazıda
'Sanal bağımlılık ve İslami sohbet siteleri'
mercek altına alındı
Yazıda özetle şunlar kaydedildi:

GİZLİLİK GÜNAHI KOLAYLAŞTIRIYOR

Sanal ortam, kişinin nefsiyle
baş başa kalmasına sebep oluyor
Yalnızlık ve gizlilik, günahı
daha kolay işlenebilir kılıyor
Çevreden çekinceleri olan insanlar
bilgisayar başında
kendisini çok daha rahat hissedebiliyor.

İNTERNET ATEŞ GİBİ

Eğer bir bayan, yeterince sosyalleşemiyorsa
sanal ortama yönelmesi doğaldır
Bu noktada sınırları belirleyen unsur
bayanın ne yaptığının bilincinde olmasıdır
Bilgisayar ve internet ateş gibidir
Onu ne amaçla kullandığınıza göre
faydası ve zararı değişir.

KÖTÜ NİYETLİLERE DİKKAT

İslami sohbet sitelerini
sosyalleşme ihtiyacının bir ürünü olarak
görmek mümkündür
Dini duyarlılıklarının olması
bir ortak payda oluncada
iletişim kolaylaşmaktadır
Ancak bunu da suistimal eden
kötü niyetli insanların olabileceğini
akıldan çıkarmamak gerekir.

'ÇEVRİMİÇİ TEHLİKEDEN'
KURTULMA YOLLARI


Diyanet İşleri Kurumu'nun dergisinde
yer alan bir başka yazıda ise
internet bağımlılığından kurtulmak isteyenlere
tüyolar verildi
Dergide internet bağımlılığı
'çevrim içi tehlike' olarak nitelendirilirken
tehlikeden korunmak için şunlar önerildi:

- Günlük kullanım için belli bir süre belirleyin ve bunun dışına çıkmayın.
- Bilgisayarı aile bireylerinin ortak kullandığı alana çıkarın.
- Gün içinde internete girdiğiniz saati değiştirin.
- Gençlere internete girmeyi yasaklamayın.
- Onlara saat sınırı koyun.
- Arkadaşları ile internet dışı iletişim kurmasını özendirin.

SAF  DUYGULARLA GÜVENİYORLAR

İslami duyarlılıkları olan kişiler
günahla daha az karşılaşmak için
toplumsal ortamın içine
daha seyrek giriyor olabilir
O nedenle insanları tanıma
ve onlardan kötülük gelebileceği bilgisi
yeterince gelişmiyor olabilir
İslami sohbet sitelerine giren
gençlerin yaratılışları gereği
daha duygusal oldukları
duygusal temelli kararlar verdikleri için
özellikle de bayanların temkinli olmalarında
yarar vardır.

Volkan YANARDAĞ /

http://www.teknikgundem.com/Haber/Diger/22082010/Diyanetin-Islami-chat-siteleri-gorusu.php?month=9&date=28&year=2010

http://www.google.com.tr/#hl=tr&source=hp&biw=986&bih=590&q=Sanal+ba%C4%9F%C4%B1ml%C4%B1l%C4%B1k+ve+%C4%B0slami+sohbet+siteleri&aq=f&aqi=&aql=&oq=&gs_rfai=&fp=5dae50e389bf9898

http://haksozhaber.net/news_detail.php?id=16181

http://www.aktuelpsikoloji.com/haber.php?haber_id=8056

http://esenlerdesonhaber.com/Ali-Yasar-AYDO%C4%9EAN/157/SANAL-ORTAMIN-CAZIP-TEHLIKELERI-.html

  Ali Yaşar AYDOĞAN
 
          aliyasaraydogan@esenlerdesonhaber.com

         SANAL ORTAMIN CAZİP TEHLİKELERİ

Son iki yazımızda, İnternet bağımlılığının başta çocuk ve gençler olmak üzere tüm sanal alem müdavimleri için yol açabileceği tehlikeleri konu edinen, Diyanet Aylık Dergi�nin Ağustos 2010 nüshasında rastladığımız �Çevrimiçi tehlike: İnternet bağımlılığı� başlıklı dosyada yer alan birbirinden önemli uzman görüşlerinin bir bölümüne  yakından göz atarak, bu sanal aleme bağımlılığın sakıncaları ile ortaya çıkarabileceği potansiyel problemleri irdelemeye çalışmıştık. Bu yazımızda da, hepimiz açısından önem taşıyan bu güncel konuyla ilgili dosyada bulunan son iki yazıya yakından bakarak, bu popüler ama bir o kadar da riskli alemi daha bilinçli kullanabilmek için bilgilenme çabamızı  sürdüreceğiz

 



Dosyadaki dördüncü yazı, belki çoğumuzun masum birer eğlence aracı olarak gördüğümüz �bilgisayar oyunları�nı ele alıyor. İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi�nden Doç. Dr. Mustafa Doğan Karacoşkun�un kaleme alıp, �Sanal dünyanın arenası; bilgisayar oyunları� başlığını uygun gördüğü bu yazıda, çocukların oyun ihtiyaçlarını yalnızca veya  ağırlıklı olarak bilgisayar ve internet ortamında gidermelerinin potansiyel sakıncalarına dikkat çekiliyor. Yazara göre bu sakıncaların başlıcaları arasında, �Özellikle çocuklar açısından bakıldığında, sıkça dikkat dağılması, gerçek hayatla sanal dünyanın birbirine karıştırılması, şiddet ve suç oranlarının artması, kalıcı ve derinlikli kitap okuma alışkanlıklarının yerleşememesi ve en çok da bilgisayar ve internetin bir tür bağımlılık yapması� yer alıyor. Bunlara ilave olarak, �okul başarısızlığı ve okumama isteği, içe kapanıklık ve sinirli, tepkisel davranma artışı gibi davranışsal sorunlar� da ortaya çıkabilmekte, bütün bu  sorunlara karşı da ebeveynler veya konunun uzmanları olarak �ne yapabiliriz?�  sorusuna cevap vermeye çalışmak pek de kolay olmamakla birlikte,  işe �çocuk ve genç ruhunu tanımaya çalışmak, aslında belki de hepsinden önce insanı anlamaya çalışmak� şeklinde ifade edilebilecek bir başlangıç, hem çocuğa hem de kendimize karşı tutum ve yaklaşımlarımızda önemli bir anlayış ve perspektif kazanma açısından doğru görünmektedir

 

 



Bu noktada oyunların çocukların dünyası ve gelişimleri açısından önemini vurgulayan Doç. Karacoşkun, diğer  oyunlarla mukayese edildiğinde bilgisayar oyunlarının �çocukların çeşitli yeteneklerinin gelişmesini engelleyici yahut sınırlayıcı yönü� olduğu tespitinde bulunuyor. Karacoşkun�a göre, gerçek hayattaki oyunların faydalarından biri de, oyunlarda erkek çocukların baba, kız çocukların da anne rolü üstlenerek, büyüklerin davranışları taklit edilerek, kişilik gelişiminde bir çeşit eğitim işlevi görmeleri olup, bilgisayar oyunları böyle bir imkân sunmadıklarından bu faydayı sağlayamamakta, bazı oyunlardaki kahramanların kimi özellikleri nedeniyle de çocukların zihni ve psikososyal gelişimleri olumsuz etkilenebilmektedir. Buna ilave olarak, bilgisayar oyunlarında �Çocuk gerçekte kendisi bir şeyler yapıyor gözükse de, oyunu kendisi kurup kendisi bozma imkânı olmadığı için ve yapacağı sanal ortamdaki hareketlerin belli sınırları olacağı için özgürlük alanını olancasıyla daraltmaktadır. Oysa yetişkinlerin yönlendirmedikleri bir özgürlük alanı olarak oyunlar, çocuğun zihinsel, psikososyal ve hatta ahlaki gelişimini çok ciddi oranda etkiler

 

 



Doç. Karacoşkun, oyunların çocukları rahatlatıcı ve kaygılarından kurtarıcı, bir çeşit rehabilitasyon sağlayıcı niteliğine de dikkat çekerek, gerçek hayat oyunlarının çocuklara çeşitli öğrenme imkanları da sunduğunu, eğlenirken öğrenip,  öğrenirken eğlenmeyi mümkün kılarak, yaratıcılık yeteneklerini geliştirdiğini hatırlatıyor. Diğer taraftan, bilgisayar oyunlarında genellikle çocukların hayallerini sınırlayıcı, yaratıcılıklarını geliştirmeye imkân tanımayan kurgular çoğunlukta olup, bu oyunların çocuklara rahatlama imkanı tanımaktan da uzak oldukları görülmektedir. Tam tersine,   bilgisayar oyunları oynayan çocuklar daha sinirli ve gergin dahi olabilmektedir. Bunun önde gelen nedeni ise çocukların  bilgisayar başında geçirdiği uzun sürelerin sebep olduğu fiziksel hareketsizliktir. Bunun yanında, günümüzde çokça rastlanan düzensiz ve sağlıksız beslenme alışkanlıkları dikkate alındığında fiziksel hareketsizliğin neden olabileceği sorunlar daha da önem arz etmektedir



 

 



Karacoşkun�a göre, �bilgisayar oyunlarında gerçeklik ile hayaller birbirine karışabilmektedir. Çocuğun zihinsel gelişimi, bilgisayar oyunu ile gerçek hayatı ayırt etmeye yetmemektedir.� Ayrıca, gerçek hayat oyunlarının zıddına olarak bilgisayar oyunları, �çocuğu işbirliğinden çok rekabete yönlendirir.� Yine bilgisayar oyunlarının kısıtlayıcı kuralları nedeniyle diledikleri şekilde hayal kurup oyunlarında uygulama imkanı bulamayan çocuklar, normal oyunların eğlendirirken eğitme işlevinden de mahrum kalmaktadır.



 

 



Gerçek hayat oyunları gibi bilgisayar oyunları da, oyun icabı savaş, dövüş vb. şekillerde çocuklara saldırganlık dürtülerini boşaltma imkanı verse de, bilgisayar oyunlarında fiziksel hareketliliğin olmaması nedeniyle hem çocuklar tam olarak rahatlayamamakta,  hem de özellikle yetiştirilme biçimleri nedeniyle şiddete eğilimli kimi çocukların gelişiminde olumsuz etkileri olabilmektedir. �Bu da, çocuğun saldırganlık dürtüsünü eğiterek faydalı bir hale dönüştürme yerine, çeşitli olumsuz işlevler görebilmesine zemin oluşturabilecektir. Bu yönüyle bakıldığında, çocuğun ahlaki ve vicdani gelişim sürecinin, bilgisayar oyunları yoluyla eğitilmesi bir yana, sorunlu olabileceği düşünülmektedir.�



 

 



 

 



 

 



Son olarak gerçek hayat oyunlarının özellikle paylaşıma kapalı çocuklara uyumlu ve olumlu bireysel ve sosyal nitelikler kazandırıcı işlevlerinin tersine, bilgisayar oyunlarında aşırı zaman harcayan çocuklarda, içe kapanık ve sosyal paylaşımdan uzak kişilik gelişimi ortaya çıkabilmektedir. Bütün bu olumsuzluklarının yanında bilgisayar oyunlarına ayrılan aşırı zaman sonuçta bilgisayara aşırı bağımlılık haline dönüşmekte, bağımlılık ise �uyum ve sağlıklı toplumsal ve ruhsal gelişme için zaten bir engeldir. Ayrıca bu durum, fiziksel hareketsizliği de arttırarak, dengesiz kilo almayı da getirmekte, çocuk başkalarının kendisini eleştirmesinden korkarak insanlardan daha çok kaçmaktadır. Yani fiziksel olumsuzlukların ruhsal tahribatları arttırıcı işlevi de olabilmektedir. En önemli sonucu da, çocuğun korku ve güvensizliğini arttırarak, yaşıtlarıyla bir araya gelebilme ve arkadaşlık edebilmesini engellemesidir.�



 

 



Masum birer oyun gözüyle baktığımız bilgisayar oyunlarında bağımlılık düzeyinde aşırılığın ne kadar ürkütücü ve vahim sonuçlar doğurabildiği oldukça şaşırtıcı değil mi? Son üç yazımız boyunca ele almakta olduğumuz bu göz açıcı dosyanın beşinci ve son yazısını kaleme alan Psikiyatri Uzmanı Dr. Alper Evrensel�in �Sanal bağımlılık ve İslami sohbet siteleri� adlı yazısı da sanal sohbet ya da �chat� denilen görünüşte masum alışkanlığın da şaşırtıcı yönleri olabileceğine dikkat çekiyor. Dosyanın diğer yazarlarına benzer şekilde, çocuk ve gençlere İnternet�i yasaklamanın bu alanda yaşanan sorunlar için bir çözüm olamayacağına işaret eden Dr. Evrensel, �Anne babanın görevi çocuğunun sorumluluk bilinci ile hareket etmesini sağlamaktır.� diyerek, ebeveynler olgunluk çağına kadar çocuklarına iyi terbiye verebilir, sınır ve sorumluluklarının neler olduğunu iyi belirlerse, İnternet kullanımında da fazla sorun yaşanmayacağı öngörüsünde bulunuyor.



 

 



Yazısında ele aldığı konuyu soru-cevap metoduyla işlemeyi tercih eden Dr. Evrensel, �Dindar insanlarda var olan günah ve Allah korkusu, sanal ortamda deformasyona mı uğruyor?� şeklindeki soruya, �Sanal ortam, kişinin nefsiyle baş başa kalmasına sebep oluyor. Yalnızlık ve gizlilik, günahı daha kolay işlenebilir kılıyor. Çevreden çekinceleri olan insanlar bilgisayar başında kendisini çok daha rahat hissedebiliyor. Nefsin tuzaklarına düşmek kolaylaşıyor.� diyerek  bu alanın tehlikelerine dikkat çekip, �Bu noktada sınırları belirleyen unsur; bayanın ne yaptığının bilincinde olmasıdır. Bilgisayar ve internet ateş gibidir. Onu nasıl ve ne amaçla kullandığınıza göre faydası ve zararı değişir.� şeklindeki ifadeleriyle İnternet müdavimlerini bilinçli ve uyanık olmaya davet ediyor.



 

 



Sanal sohbet ortamında iletişim karşılıklı yazılanlar üzerinden kurulduğundan, sohbetin taraflarının muhatabının  güvenilir olduğunu anlayabilmesinin güçlüğüne dikkat çeken Evrensel, sosyalleşme ihtiyacının bir ürünü olarak gördüğü İslami sohbet siteleriyle ilgili olarak, �Dinî duyarlılıkların olması bir ortak payda olunca da iletişim kolaylaşmaktadır. Ancak bunu da suistimal eden kötü niyetli insanların olabileceğini akıldan çıkarmamak gerekir. Sanal ortamda güven duygusunun gelişebilmesi için çok az veri mevcuttur. Sohbet edilen kişiye her zaman temkinli ve tedbirli yaklaşmakta fayda vardır. İslami sohbet sitelerine giren gençlerin, yaratılışları gereği daha duygusal oldukları, duygusal temelli kararlar verdikleri için özellikle de bayanların temkinli olmalarında yarar vardır.� diyerek bu tür sohbet ve siteleri tercih edenleri de en azından daha dikkatli ve bilinçli olmaya çalışmaları yönünde uyarıyor.



 

 



İster daha önceki yazılarımızda ele almış olduğumuz özelde Facebook gibi sanal sosyal paylaşım siteleri, isterse de  genel olarak bilgisayar ve İnternet bağımlılığı  çerçevesinde görebileceğimiz ve bu yazımızın konusunu oluşturan bilgisayar oyunları  ve sohbet siteleri alışkanlıklarıyla ilgili olsun, bu dosyada yer alan ve bizim de bu yazıyla birlikte son üç yazımızda dikkat çekmeye çalıştığımız uzman görüşleri ve uyarıları, hem birer İnternet kullanıcısı olarak hepimiz, hem de anne-baba sıfatını taşıyan okurlarımızı dikkate aldığımızda, ister çocuk, ister genç yaşta olsun göz bebeklerimiz yavrularımızın mutluluk ve gelecekleri açısından ne kadar da önemli değil mi? Özetleyerek bilgi ve istifadelerinize sunmaya çalıştığım ve dileyen okurlarımızın Diyanet Aylık Dergi�nin Web sitesinden tüm detaylarıyla okuyup inceleyebileceği bu önemli tespit ve uyarıların tüm okurlarımıza faydalı olmuş olması temennisiyle muhterem okurlarımıza selam, muhabbet ve hürmetlerimi  sunuyorum.

http://esenlerdesonhaber.com/Ali-Yasar-AYDO%C4%9EAN/157/SANAL-ORTAMIN-CAZIP-TEHLIKELERI-.html





Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol